Tanıtım: Karadeniz
Bölgesi’nin batısında, Küre Dağları üzerinde yerleşik Milli Park, tamamen bir
plato karakteri taşır. Küre Dağları Milli Parkı’nın kapladığı alanın yüzölçümü
37.753 hektar, çevresindeki tampon bölge ile birlikte ise 134.366 hektara denk
düşer. Yakın çevresinde süregelen yaşam, Milli Park sınırları içerisine
yayılmamış ve milli park içerisinde hiçbir yerleşim kurulmamıştır. Yani,
doğu-batı doğrultusunda uzanan Milli Park, yakın çevresi için fiziksel ve
sosyal anlamda bir eşik niteliğindedir. Batı’da Bartın Çayı’ndan başlayan Küre
Dağları, yaklaşık 300 kilometrelik uzunluğuyla Doğu’da Kızılırmak’a ulaşır.
“İsfendiyar Dağları” adıyla da anılan sıradağlar Kuzey’de Karadeniz’e, Güneyde
Gökırmak’a uzanır. Hareketli topografik yapısıyla, bu sıradağlar önemli bir
peyzaj çeşitliliğinin de ev sahibidir. Orman, akarsu, çayır ve mera, maki,
kayalık alanlar ve mağaralar, kıyı ve geleneksel tarım alanları gibi ana ekosistem
tiplerini bir arada barındıran zengin habitatlarını, Anadolu’nun kuzeyini bir
baştan ötekine saran kıyısal dağ sisteminin parçası olmasına borçludur. Küre,
orta yükseklikte bir dağ sırası olarak sınıflandırılır. Zira en yüksek zirvesi,
2019 metre yüksekliğiyle Devrekâni ve Abana arasında yerleşik Yaralıgöz
Dağı’dır. Sistem içerisindeki, tek alt-alpin bölge de işte bu zirvededir. 1746
metrelik Ballıdağ, 1282 metrelik Karakuz, 1804 metrelik Göynük ve 1657 metrelik
Dikmen Dağları, Küre boyunca diğer önemli yüksekliklerdir. Küre Dağları’nın
fazla girintili çıkıntılı olmayan Karadeniz tarafı kıyıya paralel uzanır.
Denize ulaştıkları vadilerde akarsular, küçük koylar; aniden yükselen kıyılar
ise falezler meydana getirir. Kıyı şeridinin tipik görüntüsünü bu koy ve
falezler şekillendirir. Dağların kuzey eteğini izleyen kıyı yoluna Amasra,
Kurucaşile, Cide, İnebolu, Abana, Çatalzeytin, Türkeli ve Ayancık
sıralanmışken; güneyinde Ulus, Pınarbaşı, Azdavay, Kastamonu, Taşköprü ve
Boyabat yer alır.
Kaynak Değerleri : Alanın Ulusal Açıdan Önemi;
Önemli Bitki Alanı (ÖBA) ve Önemli Doğa Alanı'dır. Ulusal düzeyde tehlike altında 12 bitki taksonu ihtiva etmektedir. (Ör. Alnus glutinosa ssp glutinosa) Türkiye ormanlarının 9 sıcak nokta' sından birisidir. Zengin Peyzaj çeşitliliği, habitat çeşitliliği ve tür çeşitliliğine (675 bitki, 40 /132 memeli, 129 kuş) sahip olmasıdır.
Alanın Uluslararası Önemi:
WWF'nin doğa koruma açısından küresel düzeyde öncelikli Ekolojik Bölgelerinden biri (Küresel 200 Ekolojik Bölge) olan "Kuzey Anadolu ve Kafkasya Ilıman Kuşak Ormanları" içinde yer almaktadır. Avrupa ormanlarının sıcak noktasından biri olarak (Avrupa'nın 100 orman sıcak noktası) Karadeniz Ilıman Kuşağındaki nadir nemli-karstik ormanların en iyi yabanıl örnekleri ni içermektedir. Küresel Düzeyde nesli tehlike altında 2 bitki taksonu: Acer cappadocicum var. stenocarpum, Trifolium euxinum bu sahada mevcuttur. Avrupa Düzeyinde nesli tehlike altında 33 bitki taksonu yine bu sahada mevcut olmasıdır. Milli Park tamamen bir plato karakterindeki Milli Park doğu-batı doğrultusunda uzanır ve yakın çevresi için fiziksel ve sosyal anlamda bir eşik niteliğindedir. Bu nedenle milli parkın yer aldığı alan üzerinde hiçbir yerleşim birimi bulunmamakta sosyal hayat milli parkın yakın çevresinde devam etmektedir. Milli Park proje alanının jeolojisi ile biyolojik zenginliği birbiriyle yakından ilişkilidir. Küre Dağları Milli Parkının iyi korunagelmiş karstik ekosistemleri küresel düzeyde oldukça ender ve doğa koruma açısından oldukça önemlidir. Milli park ve yakın çevresi Batı Karadeniz Karst Kuşağı içerisinde yer almaktadır. Karstik kuşakta karst jeomorfolojisinin ulusal ve uluslararası düzeyde ilginç örnekleri oluşmuştur. Bu karstik biçimler içerisinde özellikle kanyonlar, boğazlar, mağaralar ve düdenler görülmeye değer öğelerdir.
Valla Kanyonu:
Pınarbaşı İlçesi'nin 26 km kuzeyindeki Muratbaşı Köyü yakınlarındaki Devrekani Çayı ile Kanlıçay'ın buluştuğu yerde başlar. Kanyonun başlangıç noktasına 1,5 kilometrelik oldukça eğimli bir patika ile ulaşılmaktadır. Kanyonun iki tarafındaki kayalık uçurumların yüksekliği 800–1200 m arasındadır. Bu kayalıklar kartal, şahin, akbaba gibi yırtıcı kuşları barındırır.
Ilgarini Mağarası:
Sorkun Yaylası'ndaki Ilgarini Mağarası'nın uzunluğu 858 metre, derinliği 250 m'dir. Roma ve Bizans döneminde iskan alanı ve dini amaçlarla kullanılan
mağarada, yapı kalıntıları, seramik ve küp parçaları, su sarnıcı, su kuyusu, ardıç ağacından yapılmış lahitler, şapel ve fırın kalıntıları vardır.
Ilıca Şelalesi:
Pınarbaşı Ilıca Köyü sınırlarındaki şelalede, su 15 m. yüksekten dökülüp doğal bir havuz oluşturmaktadır.
Ilıca Hamamı:
Yine aynı köy içerisinde Bizanslılardan kalma tarihi bir hamam kalıntısı mevcuttur.
Horma Kanyonu:
3,5 kilometre uzunluğunda içinden Zara Çayı geçmektedir.
Flora Bilgileri: Milli Park, odunlu bitki taksonları bakımından zengin olduğundan, bunların üretken yapısıyla bitkiler açısından önemli bir özelliği taşır. Ormanlık bölgelerin çeşitli sebeplerle açıldığı yerde oluşan alanlarda otsu ve çalımsı bitki türlerinin sayısı artar, böylece biyolojik çeşitlilik en üst seviyeye çıkar.
Küre Dağları Milli Parkı'nda gerçekleştirilen bilimsel araştırmalarda varlığı tespit edilen bitki taksonu sayısı 930'u bulur. Bu bitkiler arasındaki 157 endemik türden 59'unun nesli tehlike altındadır.
Fauna Bilgileri: Küre Dağları Mili Parkı'nın biyolojik açıdan önemi, çok sayıda hayvan türü için sunduğu farklı yaşam ortamından kaynaklanır. Yaban kedisi (Felis sylvestris), susamuru (Lutra lutra), bozayı (Ursus arctos) ve ulugeyik (Cervus elaphus) gibi memeli türleri dahil, Türkiye'de yaşayan 160 memeli türünün 48'ine bu alanda rastlanır.
Bugüne kadar alanda 129 kuş türünün yaşadığı belirlenmiştir. Bu türlerden küçük akbabaların (Neophron percnopterus) nesli küresel ölçekte tehlike altındadır. Kuş türleri için önemli olan coğrafi şekillerden geniş vadilere bakan yüksek kayalıklar, akbaba, şahin, kartal ve gece yırtıcılarının barınması için uygun alanlar oluşturur. Ancak alan sadece yırtıcı türler değil, hem deniz kıyısında üreyen ve kışlayan su kuşları, hem de ılıman kuşak orman biyolojik türleri için önemlidir. Küre Dağları Milli Parkı, bu nedenle, Doğa Derneği ve BirdLife International (Dünya Kuşları Koruma Kurumu) tarafından 2004 yılında güncellenen "Türkiye'nin Önemli Kuş Alanları" listesinde yer alır.
Küre Dağları Milli Parkı'nda 113 omurgasız türünün varlığı belirlenmiştir. Bölgede tespit edilen çiftyaşamlı (amfibi) türü sayısı 10, sürüngen türü sayısı ise 23'tür.
Kültürel Değerler: Tarihin farklı evrelerinde pek çok seyyahın notlarına konu olmuş yörenin kayıtlı tarihi Hititlerle başlar. Ardından Frigyalılar ve Lidyalılar bölgeye egemen olmuşlar. M.Ö IV. Yüzyılda Perslerin eline geçen Küre Dağları ve çevresi, sonrasında Makedonya Kralı Büyük İskender tarafından fethedilir. Bölge Pontus Krallığı'na bağlı olduğu M.Ö. I. yüzyılda Paflagonya adıyla anılır. Roma İmparatorluğu'nun egemenliğini, M.Ö. 395 yılından itibaren Bizanslıların yönetimi izler.
Türk egemenliği ise, 1105 yılında Danişmentlilerin bölgeye hâkim olmasıyla başlar. Küre Dağları'nda Anadolu Selçukluları, Çobanoğulları, Candaroğulları gibi Türk Beyliklerinin hüküm sürdüğü biliniyor. 1461'deOsmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmasının ardından, Cumhuriyet'in ilanına kadar el değiştirmemiştir.
"Küre Dağları" adı, dağların orta kesimindeki Küre ilçesinin adından gelir. Kastamonu'nun ilçesi, bakırlı pirit yataklarının da ev sahibidir. Anıldığı bir diğer isim olan "İsfendiyar Dağları", 1291–1461arasında bölgede hüküm süren sekizinci Candaroğulları Beyi olan İsfendiyar Bey'e atfedilir.
Yörenin zenginliği, doğal değerlerinden ibaret değildir, geçmişten bugüne gelen kültürel değerler en önemli zenginliklerdendir. Kültürel değerler, özgün mimari dokusunu koruyan köy evlerinden, kadınların günlük yaşamlarında hala kullandıkları geleneksel renkli giysilere, el sanatlarından yöreye has yemeklere kadar çeşitlendirilebilir. Bazı bitki ve hayvan türleri tıbbi, aromatik ve gastronomik amaçlarla kullanılır.
Milli Park olarak ayrılan alan içinde herhangi bir kırsal yerleşim bulunmaz, ancak 123 yerleşim birimi milli parkın çevresindeki tampon bölgedeki sekiz ilçeye dağılmıştır. Mevsimlere göre değişiklik gösteren yaklaşık 23 bin kişilik nüfusun çoğunluğunu, büyük şehirlere göçten dolayı, orta yaş ve üzeri kişiler oluşturur. Göç etmiş olan yöre insanı da köylerindeki evlerini korur ve yaz aylarının geçirmek ya da ürün yetiştirmek üzere evlerine dönenler olduğu gibi, emekliliklerinde buraya yerleşenlere de rastlanır. Tampon bölgede yaşayan halk ise geçimini ormancılık, tarım, arıcılık, ahşap el sanatları, dokumacılık, kestanecilik ve turizm ile sağlar.
Bartın İli Ulus İlçe merkezinde, tarihi Kocagöz Konağı Milli Park Müdürlüğüne tahsisen alınmış ve Etnoğrafya Müzesi ve Yöresel El Sanatları İşletme ile Teşhir Merkezi ve Ziyaretçi Tanıtım Merkezi olarak düzenlenerek ziyarete açılmıştır.
Rekreasyon İmkanları: 1990'lı yıllardan itibaren Türkiye'de doğa gezilerine ilginin artması ve Küre Dağlarının son yıllarda tanınmaya başlaması, özellikle İstanbul, Ankara gibi büyük kentlerden gelen doğa ziyaretçilerin sayılarını da artırmıştır. Küre Dağlarında konaklama, rehberlik gibi ziyaretçi hizmetleri gerçekleştirilmektedir. Dünyanın önemli kanyonları arasında yer alan Valla Kanyonunda Muratbaşı ve Kerte seyir terasları halkın kullanımına açıktır. Milli Park Uzun Devreli Gelişme Planında yer alan Karadere Vadisi, Karapınar Çayırı, Örenpınar Suyu, Armutlu Çayırı, Sorkun Yaylası, Topmaydanı, Kokurdan Yaylası ve Ilıca şelalesi mevkilerine 2017-2021 yılları arasında, projeleri tamamlanmış ve Karadere Vadisi, Sorkun Yaylası,Karapınar Çayırı ve ılıca şelalesi günübirlik alanların yapımı ve uygulamasına geçilerek halkın kullanımına açılmıştır. Yine Çatak Kanyonu Cam seyir Terası ve Pınarbaşı Horma Kanyonu kanyon içi yürüyüş yolu da hizmete açılarak halkın kullanımına sunulmuştur. Yine Şenpazar İlçesi Kızılcasu mevkiinde yapılan Kızılcasu Kamp alanında da; kır evleri, çadırlı kamp alanı, karavan kamp alanı ve günübirlik piknik alanı da tüm sosyal tesisleri ve altyapısıyla kullanıma açık bulunmaktadır.
http://kuredaglari.tabiat.gov.tr/
EKOTABAN LİNKİ